Cuma günü başarısız bir Bafa Gölü keşfinden sonra Cumartesi daha yakın bir yerlerde bulutsuz ve ayın az olduğu son Ağustos gecesini değerlendirmeye karar verdik. Bu kez biraz daha fazla kişi olarak Seferihisar civarındaki Sekader'e gittik. Seferihisar Engelliler Kimsesizler Alternatif Su Sporları Gençlik ve Spor Derneği. Ülkemizde engellilere yönelik Sekader'den önce alternatif su sporları yapan bir yer yoktu. Harika işler çıkartıyorlar. Tekrar tebrik ediyorum yaptıkları özverili çalışmalardan ötürü.
Kuzey ufkundan geçen Jacques kuyruklu yıldızını çekmek istiyordum. Bunun için İzmir'in ışık kirliliğini arkamızda bırakıp Kuzey yönüne bakmamız lazımdı. Bu durumda Yamanlar dağı en ideal yer görünüyordu. İzmir güneyimiz de kalacaktı kuzey tarafı nispeten daha karanlık olacaktı. Tahmin ettiğimiz gibide çıktı. Yamanlarda Karagöl bölgesinde Kamp alanı olduğunu ve çadırımızı kuracağımızı öğrendik. Bunun üzerine sadece ekipman değil kamp malzemelerinide doldurup arabaya akşam üzeri yola koyulduk.
Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi (BTM) nin düzenlemiş olduğu Geceleme etkinliği için üç kişi iki araba İzmir'den Bursa Uludağ / Sarıalan'a doğru yolla çıktık. Bol bol mola vererek 6
saatte etkinlik alanına vardık. Gitme amacımız hem yapmış olduğumuz aynaları dış bir etkinlikte denemek hemde BTM ye teleskop olarak destek vermekti. 70 aile kayıt yaptırdı, toplamda 320 kişi
etkinliğe geldi. Etkinlik alanı Uludağ Milli Parkında olduğu için etkinliklik dışında da bir çok aile, yerli ve yabancı turist vardı.
Bu yıl 17ncisi düzenlenen TUBİTAK Ulusal Gözlem Şenliğine nihayet katılabildim. Daha önceki yıllarda etkinlik tarihine hep AY denk geliyordu ve DSO çekimi yapamadıktan sonra 500 Km gitmenin bir mantığı yok diye yanlış bir fikre sahiptim. Bu yıldan sonra bu fikrim kesinlikle değişti. İsterse dolunaya denk gelsin her sene gitmek için tüm koşullarımı zorlayacağım. 3 gece 4 gün süren etkinliğin her dakikası güzel geçti. Dolu dolu bir program, ilgili ve bilgili uzmanlar. Yardımsever,paylaşımcı katılımcılar. Birde bunlar yetmezmiş gibi herkesin ortak sevdası yıldızlar. Harika bir gece manzarası eşliğinde yapılan çekimler. Teleskop,fotoğraf makinası, kullanılan programlar ve yan ekipmanlar hakkında bilgi paylaşımı. Geniş özet ise şöyleydi;
Bu tarz bir çekim deneyimim hiç olmamıştı onun için heyecanlıydım. Hangi lens ile ne çekeyim bilemedim. Devamlı lens değiştirdim. Gelin,damat ve diğer arkadaşları tanıdığımız için biraz rahatlama oldu ilerleyen dakikalarda ve eğlene eğlene çekmeye devam ettik. Daha çok kamera arkası çekim yaptım. Profesyonel bir fotoğrafçı normal gelin damat çekimlerini yapıyordu zaten. Bizde arka tarafta güle oynaya çektik.
Çok uzun yıllardır Hıdrellez kutlamasına katılmamıştım. Bunca zaman sonra tekrar bir kutlamaya gitmek hemde Roman mahallesinde bunu kutlamak çok ilginç oldu. Neyi hangi sırayla anlatmam lazım kestiremiyorum başından sonuna güzel bir deneyimdi. Kemer metro durağında arkadaş ile buluşup mahalleye giriş yaptık. Müzikler avaz avaz ufaktan oynamalar başlamış. Viski,votka,şarap,bira ve bol miktarda rakı şişeleri yerlerini almıştı. Hiç kimse kim bunlar diye bakmıyordu. İlk başta duyduğum endişenin yersiz olduğunu gördükten sonra rahatladım.
Ufak ufak bu bölgeyi tanımaya,alışmaya ve sevmeye başadım. İlk çıktığım gün biraz endişelerim vardı. Ancak ikinci çıkışımda bu endişe bitmişti hatta neredese oh be iyiki tekrar geldim dedim. Halen ortama çok yabancı duruyoruz ve hemen fark ediliyoruz ilgiyi üzerimize çekiyoruz. Oysa heryerde boynunda fotoğraf makinesi takılmış ufak tefek gruplar görmek mümkün yinede bakışlar devam ediyor. Karşınıza Suriyeliler çıkabiliyor, yada siz Türkmüsün diye soran bir çocuk olabiliyor. Fotoğrafımızı çekme günah diyen teyzeler yada gazetedenmisiniz diyen amcalar mevcut.
Gölyazıda gün doğumu çekmek ve daha sonrada Suuçtu şelalesine geçmek üzere bir geziye katıldık. Akşam 23:00 de İzmir den Bursaya yola çıkıldı. Sabah 4 civarı Ulubat gölüne varıldı. Gölyazı, köprü ile gölün kıyısına bağlanmış bir ada. Güneşin doğuşunu çekmek üzere bir yürüyüş yapıp çekim yapılacak yere yerleştik. Çok hoşuma giden bir çekimim olmadı bu kısımda.
İlk katıldığım fotoğrafçılık gezisiydi. Büyük bir rötar ile başladı. Sigara ve kahvaltı molaları verilerek Demirciler Köyüne varıldı. Yerel at yarışına denk geldik. Bir saat kadar çekim yaptıktan sonra Birgi / Ödemiş e geçildi. Tipik bir ege köyü, insanı ve evleri ile. Başka fotoğraf turlarıda vardı DSLR dan geçilmiyordu köy :) Müze kartımı ilk defa antik kentler harici bir yerde kullandım ve Çakırağa Konağına girdik. Hem bu konakta hemde etrafta çok güzel kareler elde ettik ve Gölcüğü doğru yola çıktık.
Gölcüğe daha önce de gitmiştim. Çok fazla çekilecek yer bulamıyorum. Ama tabiki boş durmadık. Işığın el verdiği yerleri dondurmaya devam ettik.
Hep benim için ayrı bir yeri olacak buranın. Bir çok ilki barındırıyor kişisel tarihimde. Yazın vizemiz olursa tekrar gitmeyi düşünüyoruz. Kışını gördüm birde yazını göreyim. Çok küçük bir merkezi var. Gittiğiniz gün her yerini öğrenebilirsiniz. Limandan otele taksi ile gittik ama yürüsekte olurmuş. Bir çok mekanda Türkçe anlaşılabiliyor. Bazı mekanlar kapılarına Türkçe bilgiler yazmış hatta. Dil ile ilgili hiç bir sorun yok anlayacağınız. Bir süre sonra yabancı bir yerlerde olduğunuzu unutuyorsunuz. Çok bizden.
Bulutlu ama temiz görüş mesafesi olan bir günde Adnan Menderes Havalimanını rahatça görebileceğimiz Sarnıç'a gittik. Telezoomlarımızı takıp uçak avladık. Çekim yaptığımız yer her anlamda çok uygundu, hem görüş mesafesi olarak hemde boş rahat bir mekan. Gerçi ufaktan bir inşaat durumu vardı sanırım park falan yapılacak belkide şimdiye kadar yapılmıştır 4-5 ay oluyor bunları çekeli.