Ulusal Gözlem Etkinliği

Bu yıl 17ncisi düzenlenen TUBİTAK Ulusal Gözlem Şenliğine nihayet katılabildim. Daha önceki yıllarda etkinlik tarihine hep AY denk geliyordu ve DSO çekimi yapamadıktan sonra 500 Km gitmenin bir mantığı yok diye yanlış bir fikre sahiptim. Bu yıldan sonra bu fikrim kesinlikle değişti. İsterse dolunaya denk gelsin her sene gitmek için tüm koşullarımı zorlayacağım. 3 gece 4 gün süren etkinliğin her dakikası güzel geçti. Dolu dolu bir program, ilgili ve bilgili uzmanlar. Yardımsever,paylaşımcı katılımcılar. Birde bunlar yetmezmiş gibi herkesin ortak sevdası yıldızlar. Harika bir gece manzarası eşliğinde yapılan çekimler. Teleskop,fotoğraf makinası, kullanılan programlar ve yan ekipmanlar hakkında bilgi paylaşımı. Geniş özet ise şöyleydi;

Sabah 4 civarı İzmirden yola koyulduk ve depomuzun 210 TL ye doldurulduğunu öğrendik. Vardığımız da yarım depo benzinimiz daha vardı. Bunda tabi hız kurallarına uymamın ve trafiğinde müsait olmasının etkisi büyük. Denizlide verdiğimiz kahvaltı molasıyla birlikte toplamda 7 saatte Saklıkente vardık. Tırmanış esnasında bir mola daha verdik. 980 metre de durup 20 dakika kadar hava aldık ve tekrar yola koyulduk. Genel olarak tırmanış yolu güzeldi. Yollar genişti. Etkinlik alanına yaklaşırken son 5-10 km biraz bozuk ama onda da bir sıkıntı çıkmadı. 

 

Hemen çadır yerine karar verip kurulumuna başladık. Ufak ufak bagajı boşaltıp yerleşik düzene geçtik. Çadır bölgemiz ile ilgili fotoğraflar ise şöyleydi :

 

 

 

Gündüzleri yoğun bir program vardı. Katılımcıların ciddi bir kısmı küçük olduğu için onları hem bilgilendirmek hemde eğlendirmek için düzenlenmiş bir çok atölye çalışması yapıldı. Değişik konularda seminerler düzenlendi ve bol bol toplu pozlar vererek akşam olması beklendi. Bir çok kişi ile tanışma fırsatı edindim. İnternet üzerinde her ne kadar birbirimizi bilsekte yüzyüze olmak bir başka güzel oluyor. Çok değerli hocalar ile tanışmanın verdiği hazda paha biçilmezdi. 

 

Geride kalan diğer fotoğrafları paylaşıp, edindiğim deneyimlerden de kısaca bahsedeyim.

 

Önce kılık kıyafet olarak götürdüğüm eşyaların %80 ini kullanmadığımı söyleyebilirim. Bir çok giyecek götüreceğinize bir tane havlu götürseniz daha iyi olur çünkü kampta banyo yapma imkanıda sağlanıyormuş. Ben dağın başında ne duşu yahu diye düşündüğüm için hazırlıksız yakalandım. Tabi kokmadık ama 2-3 gün daha kalsak kokardık. Seneye tek tşört tek havlu ile giderim birazda survivorcılık oynarım. 

 

Günün ilk ışıklarıyla birlikte güneş güçlü bir şekilde yakmaya başlıyor. Kesinlikle güneş koruyucu kremi almak gerekiyor. Hassas bir bünyeniz varsa gölgede bile bronzlaşmanız mümkün. Gece için sağlam bir ayakkabı gündüz içinde terlik götürmeniz çok iyi olur. 

 

Akşam üzerine doğru bulutlanmalar olabiliyor. Endişe edilecek birşey yok. Güneş battıktan sonra hava serinlemeye başlayınca bulutlar çözülüp çiğ olarak üzerinize akıyor tertemiz bir gökyüzü ve ıslak ekipmanlarınız oluyor.

 

Çekim ağırlıklı kamp yapıyorsanız yani etrafta bir çok ekipmanınız varsa bunların nemlenme,buğu,çiğ artık ne diyorsanız etkilenmesine engel olacak aklınıza gelecek tüm çözümleri yanınızda götürmekte fayda var. Döner dönmez laptop için özel bir çadır siparişi verdim çünkü en çok endişe ettiğim laptopumdu. Resmen ekranından su damlıyordu ve şans eseri bozulmadan geri geldi. 

 

Nemlenme başlayınca fotoğraf makinesi ve diğer elektronik aksamı çadırın içine atıyor hava kuruyunca dışarı çıkartıyordum. 

 

Teleskopu sök-tak yapmayacağınız için üzerine muhakak beyaz uzun bir örtü götürün ve gündüzleri örtün. 

 

GÖlge yapacak seyyar çardaklardan edinirseniz gündüzleri yine çok faydasını görürsünüz. Seneye alınacak ekipmanlar arasında. 

 

Uykutulumu ve kalın kıyafetlerle üşümeden çadır içinde yatılıyor ancak 5 civarı hava çok soğuyor ve üşüme başlıyor. Güneş doğar doğmazda yanmaya başlıyorsunuz. O saatler çok karışık duygular yaşıyorsunuz :) Sıcak su torbası ile o dönemi atlatmakta yarar var. 

 

Kamp alanında elektrik bulunabiliyor ama çadırınıza kadar gelmesini isterseniz ona göre uzun bir uzatma kablonuz yanınızda olsun. 

 

İlk etapta aklıma gelenler bunlar. 

 

Son olarak iyiki gitmişim harika bir 4 gün geçirdim diyebiliyorum. Teleskop, ekipman, program olarakta çok şey öğrendim. Yeni arkadaşlıklar açısından da çok faydalı oldu.