Kadifekale

Ufak ufak bu bölgeyi tanımaya,alışmaya ve sevmeye başadım. İlk çıktığım gün biraz endişelerim vardı. Ancak ikinci çıkışımda bu endişe bitmişti hatta neredese oh be iyiki tekrar geldim dedim. Halen ortama çok yabancı duruyoruz ve hemen fark ediliyoruz ilgiyi üzerimize çekiyoruz. Oysa heryerde boynunda fotoğraf makinesi takılmış ufak tefek gruplar görmek mümkün yinede bakışlar devam ediyor. Karşınıza Suriyeliler çıkabiliyor, yada siz Türkmüsün diye soran bir çocuk olabiliyor. Fotoğrafımızı çekme günah diyen teyzeler yada gazetedenmisiniz diyen amcalar mevcut. 

 

İlk çıkışımı Basmaneden başlayarak yaptık. Arkadaş daha önce bu taraflarda çekimler yaptığı için yolları biliyordu. Dönertaşın yanından yukarı doğru tırmanmıştık. Önümüzde ilerleyen bir grup arkadaş vardı ama gün boyu yetişemedik onlara. Onlarda bazı stresler yaşamışlar ve erken dönmek zorunda kalmışlar. Gruptaki bayan arkadaşlar rahatsız olmuş ama ayrıntıları bilmiyoruz biz yolumuza 2 kişi olarak devam ettik. Basmane ile kale arasının ortasında manzarası güzel olan bir kıraathane bulduk (Kardeşler diye bir mekan) hem çay hem muhabbet hemde bol bol İzmir manzarası çektik. Dinlendiğimizi hissedip tırmanışa devam ettik. Bu kısım çok daha zorlu geçti. Merdivenler dikleşti ıkına sıkına kaleye vardık. Bir çok tandır ocağı bizi karşıladı. Gerekli alışveriş yapıldı, muhabbetler edildi pozlar çekildi ve surlara doğru devam edip bayrağın yanından da çekimleri yapıp Kale ile olan ilk buluşmamı bitirmiş oldum.

 

İkinci çıkışım ise yine aynı arkadaş ile üç hafta sonra oldu. Bu sefer başka bir grup ile Agora'nın yanındaki katlı otoparkta buluştuk ve ilk durak olarak Manisa Akhisar Otelinden başladık. Harabe olma yolunda hızla ilerleyen eski bir han. Kortejo denilen bir yaşam alanı. Burada çekimleri bitirince yine Dönertaş ın oradan tırmanmaya başladık. Bir önceki gelişimizde mola verdiğimiz kıraathaneye gittik. Çay muhabbet çekim yapıldıktan sonra tekrar tırmanışa geçtik. Yine yukarda tandırcı teyzemlerle fotoğraf çekelim çekmeyelim muhabbetleri yapıp pidelerimizi alıp yola devam ettik. Sura çıkmadım bu sefer. Kapının karşısındaki çay bahçesine geçip oturduk yine güzel bir manzara bizi bekliyordu. Bu çay bahçesine ulaşım çok daha kolay. Havalar güzelleşince otobüs ile oraya gidilip oturulabilir. Geri dönüşü bu sefer yayan olarak yaptık ( ilk çıkışımda geri dönüşü otobüs ile yapmıştık). Akşam güneş batımına denk gelen bir saat olduğu için güzel ışıklar yakaladık. Basmaneye doğru indik. Son bir çay yapalım denildi ve Tarihi Emniyet Kıraathanesine oturuldu ardından metroya gidilip herkes RAW larına doğru yelken açtı. Geriyede bu kareler ve yeni tanıştığım fotoğraf dostları kaldı.